YEŞİLYOLCULAR | SANAL ALEMİN İMAM HATİP ŞUBESİ

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

    Âşkın tarifi..

    Zeynebb
    Zeynebb
    Yeşil yeşil

    Yeşil yeşil


    Kadın
    Mesaj Sayısı : 304
    Yaş : 31
    Nerden : ßursa'm
    Okul : ß.i.a.i.h.L
    İleti : __ sen,qözLerim ve katre __
    Ruh hali : Âşkın tarifi.. Huysuz10
    Teşekkür : 4
    Puanı : 89
    Kayıt tarihi : 18/01/09

    gir Âşkın tarifi..

    Mesaj  Zeynebb C.tesi Mart 14, 2009 1:17 pm

    Ask

    Kimine göre hayatin anlami, kimine göre yasamin merkezi, kimine göre renklerin dansi, kimine göre gereksiz, kimine göre kaçinilmaz, kimine göre büyük bir sans, kimine göre dert, kimine göre hasret, kimine göre aci, kimine göre sonsuzluk... vs.

    Herkes farkli bir yerden bakiyor bu kavrama.

    Ask, aslinda bir sevgi biçimi. Fakat anneye, babaya, arkadasa duyulan sevgiden daha farkli bir yapilanmayla ortaya çikiyor.

    Ask kavrami, dünden bugüne, bugünden yarina dek, bikmadan usanmadan üzerinde konusulan, arastirmalar yapilan, fikirler üretilen bir sembol olmaya baslamis.

    Edebiyatçilar, bilim adamlari, sosyal psikologlar, psikologlar, psikiyatristler... herkes bir sekilde açiklama yapmaya çalismislar.

    Terapötik bir söylemle aski tanimlamak önemli gibi görünüyor. Çünkü kisiye neler yaptigini, olumlu/olumsuz etkilerini gözlemlemeyi, isimize ne kadar yaradigi/yaramadigi konusunda fikir sahibi olmayi saglayabiliyor.



    Dinamik bir söylemle ask; kisinin benlik sinirlarinin çökmesiyle, biryin kendi kimliginin, baskasinin kimliginde erimesine izin vermesi durumudur. Insanin kendisini, kendinden kurtarmasi, benligini baskasina akitmasi, benlik sinirlarinin çökmesine neden olan yalnizliktan kurtulmasini içerir.




    Tanim çok önemli. Tek tek düzenlik bir biçimde anlasilmaya çalisilmali.

    Kisinin benlik sinirlarinin çökmesi ne demek?

    Kisi, dünyaya ilk geldigi günden itibaren, "ben" dedigi, "Kendim" diye tarif ettigi "ruhsal bünyesini" olusturmaya baslar. Yasadiklari, yasayamadiklari, ihtiyaçlari, üzerine bindirilen baskilari, erteledikleri, aktardiklari, çatisma yasadiklari, görmezden geldikleri...vb. gibi bir çok durumu harmanlayarak ruhsal bünyesini olusturmaya çalisir.

    Ruhsal bünye olusurken, kisi benlik sinirlari belirir. Kendisini, tarif edebilecegi bir yapilanma olarak algilamaya baslar. Artik yavas yavas ego olusmaya baslamistir.




    Herkesin kendi dünyasini, kendi kimligini tanimlayabilecegi bir benlik yapisi olusmaya baslar.



    Iste olusmaya baslayan bu benlik sinirlari, zaman içinde kisi için kaçinilmaz ve vazgeçilemezler haline gelir. Çünkü "ben" dedigi, "kendim" diye tarif ettigi yapi olusmustur.

    Ask devreye girdiginde, yani karsi cinsle ilgili, daha önce hiç yasanmamis duygular açiga çikmaya basladiginda, kisi, o zamana kadar korudugu benlik sinirlarinda esnemeler olmasina izin vermeye baslar. Kendi benlik sinirlarinin, karsisindaki asik oldugu kisinin benligine akmasina izin verir.




    Bu durum günlük hayatta baska bir iliski biçiminde görülemez. Sadece asik olma durumunda ortaya çikar. (Bu duygunun tam olarak aynisi bir de 0-2 yas dönemindeki çocukla, annesi arasinda görülür.) Çünkü ego, kendisini koruma ve her türlü risk faktörüne karsi tedbirli olma seklinde olusmustur. Ask duygusu, bu sinirlari, sinirsizlik ve erime prensibiyle degistirmeye baslar.

    O güne kadar sadece kendisi varken, kendisi kendisiyle ugrasirken, bir anda kendisinden "kendi"ni kurtarmaya da baslamis olur.

    Aslina bakilirsa asik olma durumunun, psikolojide tedavi edici bir gücü oldugunu tüm uzmanlar ve bilim kabul etmektedir.

    Ergenlik döneminin o en kizgin, en öfkeli, en çalkantili dönemlerinde yasanan güzel bir ask, gençlerin aniden daha ilimli, daha anlayisli, daha toleransli olmalarini saglar. Saga sola satasan, ona buna bagiran, asik suratli genç gider. Yerine daha sakin, güler yüzlü, enerjik bir genç gelir.

    Tam da bu nedenle, ebeveynlere, çocuklarinin buna benzer duygularini anlayisla karsilamalarini öneririz. Askin tedavi edici özelliklerinden istifade etmelerini öneririz.

    Ya da ilerleyen yaslarda ortaya çikan ask, kisinin aniden gençlesmesine, dirilesmesine, eski enerjisini yeniden kazanmasina vesile olur.

    Bununla birlikte yogun boyutta yasanan, kimseyi gözünün görmedigi, melankoli düzeyinde yasanan asklarda, patolojik yanlar oldugunu düsünüp, bu durumun acilen tedavi edilmesi gerektigini de söyleriz.

    Madalyonun iki yüzü gibi. Her iki tarafin özellikleri iyi bilinip, ona göre pozisyon almayi gerektiren bir durum.

    Benlik sinirlarinin çökmesi aslinda kiside bunalim, yalnizlik duygularini ortaya çikarir. Genellikle sik sik asik olmalariyla övünen insanlarin, benlik sinirlarinin saglamligiyla ilgili bir zorluklarinin oldugunu söylemek yanlis olmaz.

    Benlik sinirlarinin çökmesinin ardindan gelen ask duygusu, kisinin kendisini "partneriyle bir" algilamasina vesile olur. Kisi artik yalniz degildir. Partneriyle bir algilamaktadir kendisini.

    Tam da bu anlarda ani gelen "Artik yalniz degilim" durumu, kiside abartili duygularin ortaya çikmasina da neden olur.

    Gerçeklikten uzak, abartili duygular..

    Öncelikle âsik olunan kisiyle ilgili asiri yüceltme yasanir. Onun yaptigi her sey güzeldir, dogrudur. O dünyanin merkezindedir. Dünya onun etrafinda dönmektedir.

    Ask, kiside inkar duygularinin ortaya çikmasina da neden olur. Yani asik oldugu kisiyle ilgili duydugu hiçbir olumsuzlugu kabul etmez. Onun yanlislarini görmez. Onunla ilgili söylenen olumsuzluklara inanmaz. Onun hakkinda söylenen her türlü sözü yalanlar.

    Baska bir tutum, asik olunan kisiye "laf söyleyeni bitirme" egilimi gelisir. Annesi, babasi, kardesi... hiç fark etmez. Kim onunla ilgili olumsuz bir sey söylese, söyleneni ciddiye almadigi gibi, söyleyeni bitirir.

    Bunlarin hepsi bir yana ask aslinda tam anlamiyla bir coskulu yasama biçimidir.

    Asik olan kisiye çesitli fanteziler yasatir. Tüm bu yasananlar kisilere iyi hissettirir.Bu yaziyi okuduktan sonra akliniza söyle bir sey geliyor mu?

    Demek ki aslinda asik olmak, karsimizdaki kisinin nasil birisi oldugundan çok, bizdeki "asik olma ihtiyaciyla" ilgilidir.

    Sevgiyle kalin...

    Mehtap KAYAOGLU

      Similar topics

      -

      Forum Saati Çarş. Mayıs 08, 2024 1:53 pm