YEŞİLYOLCULAR | SANAL ALEMİN İMAM HATİP ŞUBESİ

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

    Kahraman'ca şiirler..!

    Anonymous
    Misafir
    Misafir


    Kahraman'ca şiirler..! Empty Kahraman'ca şiirler..!

    Mesaj  Misafir Salı Ağus. 26, 2008 5:35 pm

    En Fazla İçimde Ölürsün


    En fazla içimde ölürsün
    Cesedini sürüklerim gittiğim her yere
    Kızıl sonbaharım
    Hangi aşk kendi fırtınasına dayanabildi

    Ellerimde çoğul bir gölge kuşu
    Adının arkasına basmadan yürüdüm
    Alnımda birikti çizikler
    Adımdan çıkardım aklımı
    Aklımsız kaldım
    Neylersin
    İnsanız
    Ne yapsak eksiğiz işte
    Ölüme ayarlı saatiz

    En fazla içimde ölürsün
    Sorarım
    Şiir papirüslerinin hangi köşesine karaladın beni?
    Hangi hare’mden yakaladın da çiğnemeden yuttun gözlerimi?
    Kekeme repliklerin ezber bozduran kuşu
    Hangi rüzgârlara sattın da Saçlarını!
    Devrik cümlelerimin öznesi oldun?

    İçindeki kötü senaryoların kahramanı olmak istemezdim
    Dağıldı bak derlenip toplanmış dağılmalarım

    En fazla içimde ölürsün
    Nasılsa yokluk rehin bırakılıyor kalana
    Kalan gidene denk neyi varsa susuyor.
    Ve susmak inceltiyor her yarayı
    Ve susmak bakmak oluyor
    Gitmediğin her yere

    Kim tutuklanmış yalnızlıktan
    Gizin içine gizlenen kim
    Söyle beni nerene sakladın
    Ki şimdi bu kadar sokaktayım

    En fazla içimde ölürsün
    Karla karışık yağarsın yara Bereme
    Karma karışık kalırsın cinnet şeridinde
    Kaldırımların kaldıramadığı her neyse işte
    Bulamadığın her ne varsa büyük yıkımların izinde
    Sana borcum olsun
    Hiç yazılmayacak bir şiirin içinde

    En fazla içimde ölürsün
    Yanağında yanar avucum
    Avucumda imlası bozuk bir şiir kalır
    Gözlerinin namlusu döner, yakar kirpiklerimi
    Kulağımda bir tepenin rüzgârı uğuldar
    Gırtlağıma kadar aşka batarım
    Yeteri yok. Eksiği fazla.

    Neyin kaldı eksilenlerden arta
    İçeri doğru kapanan bir kapıydın
    Saçlarından geçtim önce
    Ve kendimden öylece
    Neyim yoksa var bildim
    Eğildim
    Eksildim
    Eridim
    Bir seni bitirmedim

    Hangi rüzgarlara sattın da saçlarını
    Uğultusuna tutunamadın

    Ömürden nefes çalarak ne kadar yaşarsa insan
    Öyle yaşadım gözlerini
    Tenimde itiş kakış
    Cebimde depremlerin
    Esrarlı gece ayinleri
    Volkanik şiirler
    Usul usul giymedim mi sözlerini
    Yalnızlığın tiradını kapamadım mı her sefer
    Sensizlik seni anlattı en çok
    Vazgeçmeler vazgeçmekten vazgeçti
    Söyle saçlarında öldüğüm
    Bir geri gidiş kaç günde gelirdi?

    En fazla içimde ölürsün
    Cesedini sürüklerim gittiğim her yere
    Tenimin yırtıldığı yerden mi girdin içeri
    Açar gibi yaparak açık bir kapıyı
    Beni ikiye böldün
    Hadi içimi kendine aldın da
    Beni nerde bıraktın
    Hangisini seçerdin benim için
    Ve hangisinden vazgeçerdin kendin için

    Ben yarama çoktan sen bastım
    Yaşım kadar gencim
    Adın çabuk diye geçti
    Ardında aç köpekleri bırakarak
    Ezberimden geçtim.
    Hızla biten aşk şarkılarından geçtim
    Senden bir şey eksiltmeden sana çok şey bırakmaktı aşk
    Bildim

    Biz dalkavuk bir aydınlığın yerine
    Onurlu bir karanlığı seçtik
    Ve bir öyküden ağlarcasına geçtik
    Cesurduk çünkü
    Kendimizi kendi düşlerimizden kovacak kadar

    Ömrüne yüz çevirmiş iki masalcıyız
    Gerisi hiçlik
    Gerisi yokluk

    Sensizliğin anlattığı ne vardı senden başka
    Bir hayatın tüm yanılgılarını
    Saçlarında çözdüm
    Şimdi beni hangi yanımdan susacaksın
    Sessizlikte bir dildir
    Çoğul susulur
    Pusulur
    Şimdi beni hangi yanımdan kusacaksın

    Yıkık şehrimin izbesi
    En fazla içimde ölürsün
    En çok
    Gözlerime gömülürsün.
    Gözlerimi kaparım
    Vasiyetimi yazarım


    Kahraman Tazeoğlu

    dinlemek için tıklayabilirsiniz!
    Anonymous
    Misafir
    Misafir


    Kahraman'ca şiirler..! Empty Geri: Kahraman'ca şiirler..!

    Mesaj  Misafir Çarş. Ağus. 27, 2008 2:44 pm

    YİTİRİLMİŞ NE VARSA

    Çirkin çiçeklerle dolu katil bahçelerinde dolaştım
    dalgındım
    bıçak sırtı yaşamalarım
    penceresizliğim
    ve öksüz düşlerim vardı ceplerimde
    uğultusuzluğumu özlemiştim
    hala bir ceylan ağlıyordu içimde
    hiç yoktan vurulan

    senin şehirlerin uyurken
    benim gözlerimi bıçakladılar
    kör bir balıkçıyım şimdi
    görmediğim vapurlara el sallıyorum
    rüyalarım da yaşlanmıyor

    kaybolan eylül gemilerimi
    sonbahar sesimle çağırsam gelir mi
    ah vurulası yüreğim
    süpüremedin kapından yalnızlığı
    örselenmiş paslı yüreğim

    ellerim yumuk
    orman karanlıkları omuzlarımda
    ve ardından ağlayan
    ezgisiz türkülerdi gözlerim
    senin gözlerinin pusuna saklanıp
    senden kalan bu yıkıntılar arasında
    bizi büyüten ellerini aradım
    öpülesi ellerini

    susuşlara prangalı dil
    kanlı düşler kuyusunda
    ölüm çığlıkları atabilir

    gözyaşı göllerinde durulanmalar vaktinden geliyorum
    sonunu hep unuttuğum
    dilsiz şarkılarım vardı
    ağlatan inleten
    şimdi
    o şarkılar beni unuttu

    yıkık kentler konuşmaz bilirim
    cam kırıkları ve kırık dallar var
    incinen yüreğimin yaralarında
    ve bilir misin
    güller hiç uyanmaz bu vadide
    gözlerin düşer aklıma
    an gelir şavkın vurur yüzüme
    o zaman vakit ölüm olur dudağımda
    kaçsam yakama yapışır gözlerin

    yılları ve yolları ödünç aldım
    yastığımdaki çukura dolan korkulu geceden
    düş düşkünü çocukluğumu çalmış namlı sevdalılar
    üstüne üstlük sensizim
    yani gölgesiz dolaşıyorum
    artık intiharlar da öldürmez beni
    yüreğimde konaklayan hüzünler
    senden gelir

    al
    dün gece seninle yoğurdum bu şiiri
    ekmek buğusu mübarekliğinde
    sıcacık
    nasıl olsa sana çıkmayan yol yok
    kaybolabilirim kuytularda
    dalıp dalıp giderim başka diyarlara
    bir gün dönmeyiveririm

    ama sen
    yine de biriktir göz yalarını
    belki bir gün
    tutuşturur seni bensizlik
    belki bir gün
    sen de beni ağlarsın

    hoyratım benim
    şafaklar düşmüş alnına
    kırlangıçlar uçmuş koynuna
    bak hala aynı şarkıda irkiliyoruz

    bu aşkın adresi dursun sende
    kelepçeli kuşlar
    yuva kurmadan gözlerimize
    belki geri döneriz
    ve geri veririz birbirimize

    yitirilmiş ne varsa


    Kahraman Tazeoğlu

      Forum Saati Cuma Mayıs 17, 2024 3:41 am