YEŞİLYOLCULAR | SANAL ALEMİN İMAM HATİP ŞUBESİ

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

    ŞABAN-I ŞERİF AYI VE TASAVVUF (ikinci bölüm)

    M.K
    M.K
    yeşil sever

    yeşil sever


    Erkek
    Mesaj Sayısı : 68
    Okul : Cumhuriyet üniversitesi
    Ruh hali : ŞABAN-I ŞERİF AYI VE TASAVVUF (ikinci bölüm) Secilm10
    Teşekkür : 0
    Puanı : 154
    Kayıt tarihi : 15/06/09

    ŞABAN-I ŞERİF AYI VE TASAVVUF (ikinci bölüm) Empty ŞABAN-I ŞERİF AYI VE TASAVVUF (ikinci bölüm)

    Mesaj  M.K Cuma Tem. 31, 2009 2:43 pm

    NOT , YARIM KALAN ÖTEKİ MAKALENİN DEVAMI...
    Hazreti Peygamber Sallallahu aleyhi vessellem buyuruyor ki; " Her kim Şaban ayına değer verir ,onda Allahu tealadan sakınırsa ,taatıyla amel eder ve nefsini günahlardan tutarsa ,Allahu teala onun günahlarını bağışlar ve o sene vuku bulacak tüm belalardan ve hastalıklardan kendisini emin kılar"

    Aklımıza bir soru takılabilir ki; " bu aya nasıl değer verelim." Gerçi bu sorunun cevabını makalenin başından itibaren vermeye çalışıyorum.Bu zamana kadar ettiğin günaha tevbe et ,Zira bu gösterir ki bu aya verdiğin bir değer var.

    İnsanoğlu ne acayiptir ki; sevdiği bir kızın yanlışına göz yumuyor ve onun bir dediğini iki dedirtmiyor.Hatta kız yanlış anlar diye halü tavrına dikkat ediyor.Fakat iş dine gelince ,değil halü hareketine dikkat etmek, kalben dahi bir saygı göstermiyor.Hele şu gençlik nefsinin arzu ve haveslerine yarışırcasına uyuyor ve günahlara çeşmeden su içercesine dalabiliyor. o kadar kolay geliyor insana.Zira insana bir yol gösteren olmazsa sonucu böyle olur.Şimdi hazır yeri gelmişken Mevlana Celaleddini Rumi Hazretlerinin Mesnevi adlı muhteşem eserinden bir beyti yazayım.

    [" Benim ümmetim Nuh'un gemisine benzer.Kim ona tutunursa kurtulur.Kimde ondan uzak kalırsa boğulur." (hadisinin tefsirine dair)
    Bu yüzden peygamber ,ben buyurdu, zamanın tufanı için gemi gibiyim.Biz ve ashabımız ,tıpkı Nuh'un gemisi gibiyiz.Kim tutunursa kurtulur.Sen Şeyhle birlikte olduğun için kötülükten uzaksın.Gece gündüz, gemide seyir halindesin. Sen can veren cana sığınıp gemide uykuya dalmış yol alıyorsun.Kendi çağının peygamberinden kopma.Kendi becerine ve arzuna az dayan.Aslan bile olsan ,kılavuzsuz gidersen bencil, sapkın ve zelil olursun.Sadece şeyhin kanatlarıyla uç.Uç da şeyhin ordularının yardımını gör.Kimi zaman onun lütuf dalgası sana kanattır.Kimi zamanda kahrının ateşi, taşıyıcındır...]

    Haddimiz olmayarak bu beyitleri açıklamaya çalışarak ,Mevlana hazretlerinin ilminden bereketlenelim İnşaAllah.Beyitte geçen ve akabinde tanımı yapılan mesele Ehli sünnet ve cemaat itikadıdır.Ayrıca " Biz ve Ashabımız ,tıpkı Nuh'un gemisi gibiyiz."ibaresi hatırıma şu hadisi getirdi ki; "Ashabım yıldızlar gibidir,Hangisine uyarsanız kurtuluşa erersiniz." Fakat ashaba ve nebiye aykırı davranır ve bid'atler çıkartırsanız vay halinize...

    Beyitlerde şeyhlerden bahsedilmiştir ve bu konu üzerinde durulmuştur.Zira günümüzde ne peygamber ne de ashabtan bir zat vardır.Hepsi hakkın rahmetine kavuşup, bu dünyadan kabir alemine göç eylemişlerdir.Geride ise hadiste bildirildiği üzere " Şüphesiz ki alimler peygamberlerin varisleridir " ve bir başka hadisi şerifte de "Ümmetimin alimleri beni israilin peygamberleri gibidir" buyurulduğu için geriye işte bu vasıfları yapılan alimler kalmışlardır.

    Bir insan, bir kamil mürşide intisab ettiği zaman, bela ve musibetlerden korunur ve onları (imtihanları) rahat atlatır.Nasıl ki bir psikolojik rahatsızlık ve altından kalkılmayacak sorunlarla karşılaşıldığında hemen psikoloğa başvuruyor ve o doktoru rehber ediniyoruz.Onun tavsiyeleriyle hastalıktan tez zamanda kurtuluyoruz.Aynı bunun gibi bir mürşide bağlandığın zaman ,onun himmetleriyle gerek nefsi ve gerek şeytani imtihanları rahatlıkla atlatırsın.

    Bir hadisi şeriflerinde buyuruyor ki;" " Ehli (çoluk çocuğu ve müridleri) içindeki bir şeyhefendi ümmeti içinde ki bir peygamber gibidir."Nasıl peygamber, insanlardan üstün.Onun variside avam halktan üstündür.Bu tıpkı ilk girişte yazdığımız şaban-ı şerifin diğer aylara üstünlüğü ve ümmetin ise diğer ümmetlere üstünlüğü mevzusuna benziyor ki ; hepside haktır.

    Bir hadiste " Şeyhi olmayanın şeyhi şeytandır" buyurulmuştur.Zira insan bir müride bağlı değilse,demektir ki şeytana bağlı.O yüzden günaha rahat meyleder.Şarap şişelerini devirirken(içerken) çok rahat olur.Mevla buyuruyor ki;" Ey iman edenler! Allahu tealadan korkun ve sadıklarla beraber olun" (Tevbe/119)

    Bir atasözümüzde denildiği gibi, " bana arkadaşını söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim."Bir insan ne tür cemiyetlere katılıyorsa, onların kafasındandır.(yani onlar gibi düşünüyordur)Katılmış olduğu meclis,içki meclisi de olabilir.İçmeyen adamın içki meclisinde ne işi var.Fuhuş bataklıklarına gidenlerin niyeti bellidir.Sohbet ve zikir meclislerine gidenlerinde niyetleri bellidir.Yoksa niye gitsinler.Tabi istisnalar kaideyi bozmaz.Gidilen yere normal niyetin dışında da gidenler çıkabilir.Buna örnek vermek gerekirse; içki meclisine emri bil maruf niyetiyle gidilebilir.Camiye de Allah için değilde, Allahtan gayrisi için gidilebilir.

    Yukarıda zikrettiğimiz ayette geçen " Sadıklarla beraber olun" ibaresinden şunu kesinkes anlamalıyız ki, arkadaş olarak seçtiğimiz zatlar ,doğru yolun adamı olmalı,bizleri islamdan soğutmamalı.Allahtan korkanlarla beraber olunmalı,takva sahibi zatlarla aynı çatının altında bulunulmalı.Yoksa öbür türlü ,seni büyük günahlara müptela edecek ,zinayı içkiyi ve haram yemeyi musluktan su içer gibi normal saydıracaklarla arkadaşlık yapmaktan uzaklaşmalıdır.İyi arkadaş cennete kötü arkadaş ise cehenneme götürür.

    Şeyhi olmayandan murad ise,Yukarıda ki açıklamaya çalıştığımız muvzudur ki;Bir insan intisap ettiği bir mürşidi yoksa kendisini şeytana kaptırmıştır.Bunun sonundan korkulur.Zira günah bataklıklarında gülerek cehenneme gidenlerle beraber olmak kadar acı bir şey yok.

    Bir kıssa anlatılır.Hz İsa Aleyhisselam döneminde ; bir kasabaya uğruyorlar halkı aniden ölmüş,Hz İsa aleyhisselam burada ne oldu diye sorunca ruhlardan biri kendisine cevap veriyor."Ben misafirdim, dün gece bunların bir eğlencesi vardı.(şirk merasimi) sabah olduğunda kendimizi cehennemde bulduk" Tabi bu kıssa uzun,biz özet halini yazdık.

    Hz Peygamberin Sallallahu aleyhi vessellem hadislerinde buyuruyor ki; "Müşriklerle bir çatı altında oturmayınız ve onlarla bir arada durmayınız.Kim onlarla oturur veya beraber bulunursa oda onlar gibidir." Yukarıda yazılan ve üstünde durulan " Sadıklarla beraber olun" emrinin önemini anlıyor musunuz?velev ki bir geceliğine misafirde olsanız.Onları bulan azap sizede çatar.

    Ali imran suresi 31.ayette mealen buyuruluyor ki; (habibim) de ki eğer siz Allah(u tealay)ı seviyorsanız. banaa uyun ki Allah(u teala) da sizi sevsin"Allahı seven ,peygamberini de sever.Peygamberi kabul etmeyen, Allaha isyan etmiştir.Nitekim günümüzde hz Peygamberi Sallallahu aleyhi vessellem kabul etmeyenler kurtuluşa eremeyecekler.Her ne kadar hz İsa aleyhisselam da Hz Musa aleyhisselam da bizim peygamberimiz olsa.Son Nebi Sallallahu aleyhi vessellem iman etmedikçe hiç biri kurtaramayacak, iman etmeyenleri mahşer günü şefaat kıssasında anlatıldığı üzere, insanları sırasıyla ulul azim peygambere gideceklerde onlarda diğerine gönderecek insanları.En son Hz Muhammede Sallallahu aleyhi vesselleme gidin denilecek.Buradan da anlaşılıyor ki en son din islam ve en son peygamberi Hz Muhammed Sallallahu aleyhi vessellem

    Mesnevi de Mevlana ne diyordu ;" kendi çağının peygamberinden kopma" İşte burasınıda yukarıdaki satırlarımızda nedeniyle birlikte ,ilk kısmını anlatmış olduk.İkinci kısmı ise şudur ki, imam'ı Azam'a mensup Dürrü meknun kasidesinin 4 no'lu beytinde geçen "Sensin o ki, sen olmasaydın, hiç kimse yaratılmazdı, asla sen olmasaydın ,kainat da halk olunmazdı!"

    Hz Peygambere imansız, Allahı sevemeyeceğimize delildir bu beyit.Ayrıca Mesnevi de geçen o beytinde bahsedilen sebebidir bu.Hz Allah ,Hz Peygamber için yarattı.18.000 alemi tabi ki seveceksin Muhammed mustafayı Sallallahu aleyhi vessellem Hz Adem bile cennetten çıktı yüz sene tevbesi kabul olunmadı da ,muhammedinin hatırına affet deyince, affedildi ve hz ademe hitaben "(ey Adem) o (Muhammed) olmasaydı, seni (de, neslin olan tüm insanlığı da ,onlar için yarattığım alemleri de ) yaratmayacaktım."

    İbni Abbas'dan rivayet edilen bir hadiste; "Cibril bana gelerek; Ya Muhammed sen olmasaydın, cennet yaratılmayacaktı.Sen olmasaydın cehennemde yaratılmayacaktı." dedi.Daha iyi anlıyor musun, peygamberi niçin sevmen gerektiğini, onsuz bir hiç olduğunu onun varislerine uymadığında cehennemlik olduğunu...?

    Daha net anlaman için bir hadisi kutsi;"Allahu teala bana:Andolsun ki, muhakkak ben senin ismini benim ismime çok yaklaştırdım.bu yüzden benim anıldığım her yerde sen de mutlaka anılacaksın.Yemin olsun ki ben dünyayı ve halkını, onlara senin şerefini ve nezdimde ki değerini tanıtayım diye yarattım.Ya muhammed ! sen olmasaydın dünyayı yaratmayacaktım" buyurdu.

    Sen o peygamberi canından malından aileden ve herşeyden daha çok sevmedikçe hakiki iman edemezsin.uğruna canından vazgeçeceksin,maldan vazgeçeceksin, ehlinden vazgeçeceksin.Öteki türlü kuru kuruya " seviyorum peygamberi" demek lisanı lak laktır.icraatta hiç bir şey yoktur.Gelin, bu Şaban-ı şerif ayında canla, malla gösterelim sevgimizi oruç tutalım, sadakalar verelim...!

    Hadistebuyuruldu ki "her kim şaban ayına değer verir, onda Allahu tealadan sakınırsa,taatıyla amel eder ve nefsini günahlardan tutarsa, Allahu teala onun günahlarını bağışlar ve o sene vukubulacak tüm belalardan ve hastalıklardan kendisini emin kılar."

    Alimlere uymak,yani onların dediklerini yapmak peygambere itaat etmektir ki; hiç bir ehli sünnet alimi ayet ve sünnetin dışına çıkmaz.Dolayısıyla ayet ve hadisle vaaz edeceğinden ,emrettikleri hz peygambere muhalif olmayacak.

    Hz Peygambere muhalif olmayan o güzide varisler için buyurulmuştur ki ;" EvliyaUllah o kimselerdir ki,görüldükleri zaman Allah hatırlanır." Zira farzları yerine getirip,sünnetlerede uyan mübarek bir zat size Allahtan gayrisini hatırlatmaz ki zaten.Ayrıca o alimlerin dışları her ne kadar böyleyse içleride bir o kadar öyledir.Yani dışından bakınca sana Allahın zikrini hatırlatıyor amma kendiside iç aleminde devamlı mevlayla oluyor.Yani içi dışı bir.Hep Allahla beraber , o yüzden hep Allahı hatırlatıyor görenlere...İşte bu yüzden buyurulmuştur ;" Dostların alameti, iç alemlerinin beni anmakla meşgul olmasıdır"

    Daha evvel geçen "sadıklarla beraber olun "ibaresinin bir önemini daha açıklamak için şu rivayeti zikredelim."Alimin yüzüne bakmak ibadettir.onunla oturmak ibadettir.onunla konuşmak ibadettir." Hani dışı sana Allahı hatırlatıyor ya işte Allah dostlarıyla beraber olmanın faziletidir bu.

    Bu mevzuda bir kaç kelam daha edip hitama erdireceğiz inşaAllah.Buyruluyor ki; " Alimler yer yüzünün kandilleridir.Peygamberin halifeleridir.Benim varislerim ve bütün peygamberlerin varisleridir." Başka bir hadiste buyuruldu ki; " Meşayıha tazim edin! çünkü onlara tazim etmek Allahın tazimindendir.onları büyük tutmayan bizden değildir." ve son olarakda şunu zikredelim;" kendisinden ilim aldığınız kişiye karşı tevazuda bulunun"

    tarikatlarda bir de rabıta meselesi vardır.Bu makale bu gibi derin ve ince mevzuları içinde toplayacak kadar uzun değildir.(Ben de bu mevzuları işleyecek ilim de mevcut değildir.) Gerçi Arife tarif gerekmez.Sadece rabıtayla ilgili bir şiir ile yetineceğim.

    [Sevdiğini ziyaret et,Evin uzakta olsa,
    Aranızda bir çok perde ve örtüde bulunsa
    Uzaklık seni, onu ziyaretten engellemesin
    Çünkü seven, sevdiğini çokça ziyaret edicidir.]

    Mesnevide ki son beyitlere de değinecek olursak. Bir keresinde bir mürid şeyhinden bir sır istemiş.Şeyh efendi müridinin bu sırrı taşıyamayacağını bildiği için ona bir oyun etmiş.Müridin haberi olmadanbir koç kesip onu çuvala koymuş,Bir başka talebesine de " sen de bir yere saklan sakın çıkma "demiş.Kısa bir zaman sonra mürid odaya girdiğinde gördüğü manzara karşısında şaşırmış.Sormuş" efendim burada ne oldu? çuvalda ne var ? şeyh efendi demiş ki, " Bir talebem sinirimi bozdu ben de onu öldürüp ,çuvala koydum.Yardım et de şu çuvalı gömelim." Çuvalı gömüvermişler.Aradan kısa bir zaman geçmiş.Öldürüldüğünü sandığı talebenin babası ziyarete gelmiş.Şeyh ona "oğlun iyi, ama şimdi göremezsin "deyip geri gönderivermiş adamı.Tabi mürid bu manzarayı görünce daha fazla duramayıp ,o adama şeyhin yaptıklarını anlatıyor.Bu olay devrin padişahına kadar gidiyor.Sonra padişah dergahı basıyor.Askerler gömüyü çıkartıyorlar.Bir de bakıyorlar ki çuvaldan çıkan bir koç.O zaman şeyh diyor ki " ey benden sır istiyen adam, daha benim sırrımı saklayamadın nasıl olurda Allahın sırrını istersin"....

    Bu kıssanın tafsilatlı şeklini okumak isteyenler ruhul furkan tefsirinin birinci cildine başvurabilirler.Bu makalenin daha fazla uzamaması için sözü yarıda kesiyorum.Gerçi bu makale yirmi günlük bir zaman diliminde yavaş yavaş hazırlandığı ve yazıldığı için tam konu birliğini tutturamadık.Bundan sebeb özrümüzü ifade ediyor ve kısmetse bu makale için aldığım bazı notları bir başka makale de bunun devamı mahiyetinde yazmayı düşünüyorum.Allahın izniyle.

    Hz Peygamber Sallallahu aleyhi vessellem Şabanı Şerif ayı için buyuruyor ki ;"Şabana bu ismin verilmesi, kendisinde ramazana ait bir çok hayır bulunup,yayıldığındandır.Ramazan ise günahları yaktığından bu ismi almıştır"

    Hz Peygamber Sallallahu aleyhi vessellemin bir duası ile bitirelim. " Şaban benim ayımdır.Benim ayımda bana yardım edene Allah rahmet etsin(acısın ,lütfuyla muamele eylesin)"Amin. 3 eylül 2006 tarihinde kaybettiğimiz Şehadetinin hicri yıl dönümünde (10 şaban 1427) Şehit Bayram Ali Öztürk Hocaefendiye Allahtan rahmet diliyorum.Şehit hocamız içinbir fatiha okuyup ruhuna hediye edelim...Mevlam Recebi Şerif Ayına sağlık ve afiyet üzere tekrar kavuşmayı nasip eylesin.amin amin amin

    1 Ağostos 2009
    10 Şaban 1430
    Cumartesi

      Similar topics

      -

      Forum Saati Perş. Mayıs 16, 2024 2:12 am