YEŞİLYOLCULAR | SANAL ALEMİN İMAM HATİP ŞUBESİ

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

2 posters

    Mescidi Aksa cami değildir!

    RanaNur
    RanaNur
    En Yeşilyolcu

    En Yeşilyolcu


    Kadın
    Mesaj Sayısı : 731
    Nerden : Eskişehir
    Okul : Sakarya İlahiyat Fakültesi
    İleti : Hâdim-ul Kur'an / Hâfiz-ul Kur'an..
    Ruh hali : Mescidi Aksa cami değildir! Utanga10
    Teşekkür : 8
    Puanı : 304
    Kayıt tarihi : 11/08/08

    hhh Mescidi Aksa cami değildir!

    Mesaj  RanaNur C.tesi Ekim 31, 2009 12:08 am


    Mescidi Aksa cami değildir! Mescidi_aksa__2_
    Mescidi Aksa ‘cami’ değildir!


    Kubbesiyle, minaresi ve şadırvanlarıyla farklı fiziki yapısının Müslümanlara ait bir yapı olduğunu gösteren kâh tarihi kâh muasır binanın adı camidir. Müslümanların beş vakit namazlarını, bayram ve cuma namazlarını eda ettikleri, hutbe dinleyip dinlerini öğrendikleri yerdir camiler. Çocuklarının dinden tamamen kopmaması için eğitimden artan zaman dilimlerinde yüzeysel bir bilgi maksadıyla, görevlisine, çocuğa da din öğretme hakkının tanındığı kimliğin temsil ettiği mekân da cami olarak bilinir. Yardım toplama denince akla gelen yerlerin başında da cami gelir. Cuma namazlarından sonra kapılarında dilencilerin ve seyyar satıcıların yoğunlaştığı mekânlar olarak da bilinebilir camiler.
    Bizim gözümüzde camilerin bu ve buna benzer vasıflarla canlanması, caminin hak ettiği seviyede bulunmadığının işaretidir. Cami kavramının aklımıza ilk getirmesi gereken tanıtım ifadesi 'Allah'ın evi' olmalıydı. Allah'ın evi ifadesi de bizi daha deruni bir âleme sevk etmeliydi. Ezanlarının yasaklandığı dönemden bu döneme gelenler için yine oldukça önemli bir mesafe kat edildiği inkâr edilemez bir gerçektir.
    Kudüs'teki Mescid-i Aksa içinde her şeye rağmen namaz kılınıyor olmasına rağmen, bizim anladığımız bir manadaki cami değildir. Minaresinden ezanın okunması, içinde Filistinli kardeşlerimizin çocuklarına Kur'an okutmaları, fotoğraflarının saf halinde namaz kılan Müslümanlarla beraber basılması onun bizdeki anlamında bir cami olarak daralmasını gerektirmez. Mescid-i Aksa'nın cami olması, ona ait değerin az bir bölümünü yansıtır. Kâ'be'nin çevresinde namaz kılındığı, vakit vakit cenaze kaldırılan bir yer olarak da kullanıldığından dolayı bizim köylerimizde kullanılan anlamıyla 'cami' olarak anılmasının Kâ'be için doğru olmadığı nasıl bir hakikat ise Mescid-i Aksa için de aynı şey geçerlidir. Mescid-i Aksa'yı sadece cami olarak daraltmak, büyük bir tarih inkârı, tehlikeli bir akide tahrifidir. Mescid-i Aksa kıble olarak tescil edildiğinde namaz bile farz olmamıştı. Namazdan daha eski bir değeri olan Mescid-i Aksa'nın namazla daraltılan bir mekân olması, bakış tarzımızın tarihten ve vakıadan uzak bir tarz olduğuna işaret eder.
    Mescid-i Aksa'nın gerçek kimliği
    Caminin ötesindeki Mescid-i Aksa bizim için ilk kıble olmakla başlayan bir çizgide durmaktadır. Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellemin miracı için oranın seçilmesi asla boşuna değildir. Orada hiç ezan okunmaz, namaz kılınmaz bile olsa bizim için ilk kıblemiz olarak kalmalıdır. Bizim ilk kıblemiz, peygamberimizin miraç güzergâhı olması, cami olmanın ötesinde bir noktadır. İlk kıblemiz olması da ikinci kıbleden sonra tedavülden kalkması gibi bir sonucu da doğurmamıştır. İlk göz ağrımız ve sürekli gözümüz kulağımız durumundadır. Bunun için ikinci halife Ömer bin Hattab radıyallahu anh Kudüs'ün fethiyle ilgilenmiş, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellemin vefatından çok az bir zaman sonra Kudüs, İslam toprağı olmuştur.
    Müslümanların Kudüs'ü ve Mescid-i Aksa'yı, üçüncü şehirleri olarak bilmeleri gerekmektedir. Orada kılınan namaza bile fazla sevap vaat edilmesinin nedeni budur. Yol üzerinde bulunduğu için uğranılan bir yer değil, sapaya kalmasına rağmen gidilen bir yerden söz ediyoruz. Uğruna seyahatlere çıkılabileceği gibi, uğruna cihad edilmesi gereken bir yerden söz ediyoruz. Miracın Mekke'den başladıktan sonra oradan devam etmeyip, Mekke'den Kudüs'e, oradan da en ulvi yerlere şeklinde devam etmesinin hikmetini nasıl göz ardı ederiz?
    Mescid-i Aksa bir semboldür. Bu sembol de Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem efendimizin kendisinden önceki peygamberlerden imameti devralmasının gerçekleştiği yerin sembollüğüdür. Kudüs gözden düştüğünde biz çok şeyi kaybettiğimiz için onu gözden düşürmüş oluruz. O ne gözden ne elden düşmemelidir.
    Dönüş noktası
    Bizim için hayatın Mekke'den başladığına inanıyoruz. Davamız da Mekke'den başladı. Ancak pek çok hadiste Peygamber sallallahu aleyhi ve sellemin Şam ve Kudüs yönüne dikkatimizi çektiğini görüyoruz. Kıyamet etrafındaki bilgilendirmelerde bu iki bölgeye müspet manada yoğunluk getirilmesindeki hikmetler üzerinde tefekkür etmemiz gerekmektedir. Mesela benzer hadislerde Irak üzerinde de bir yoğunluk vardır ama bu yoğunluk oradaki fitne ateşine işaret etmektedir.
    Özellikle Şam ve Kudüs konusunu bizim, sosyal ve siyasi hesapların dışında başka gözlerle anlamaya çalışmamızın gerekliliğini bilmemizde yarar vardır. Suyuti'nin mütevatir hadisler arasında zikrettiği: 'Allah'ın emri gelinceye kadar Hakkı ayakta tutan bir grubun muhakkak var olacağına' dair hadisi şerif bizi başka noktalara çekmektedir. Bu hadisin Ebu Davud'taki rivayetlerinde 'nerede?' sorusunun cevabı olarak Şam'a dikkat çekilmektedir. Cihad bölümünün üçüncü konusu 'Şam'da yerleşme' üzerinedir. 2482 ve 2483. Hadislere bakılabilir. Ahmed bin Hanbel'in Müsned'inde ise bu grubun Şam halkı olduğuna işaret edilmektedir. (19505.hadis)
    Ahmed bin Hanbel'in Müsned'inde rivayet ettiği bir hadiste ise Şam ifadesinin sınırları 'Beytülmakdis ve etekleri' şeklinde daraltılmış bulunmaktadır. (22676.hadis. Bu hadislerin topluca görülebilmesi için Saati'nin el-Fethurrabbani'sinden Fedail bölümü incelenebilir. Orada 'Şam'ın faziletlerine özel bir bölüm ayrılmıştır.)
    Beytülmakdis ve etrafındaki topraklarda İslam'ın yılmayan yiğitlerinin Allah'ın kıyamet hükmü gerçekleşinceye kadar bulunacağını iyi düşünmeliyiz. Oradaki cihadın bir cihad değeri bir de sembolik değeri vardır. Orada Yahudi işgalinin bulunması, o işgalin ağır bedellere mal olması boşuna değildir. Hadislerden gayet açık bir şekilde anlaşılmaktadır ki, kıyamete doğru o bölgeye doğru bir yığılma olacaktır.
    Dünyada zaferin ahirette saadetin müjdelenmiş yiğitleri olan 'Taife-i Mansûre'nin en yoğun bulunma ihtimalinin orası olması bize bir yandan yüklü bir müjde verirken bir yandan da sorumluluğumuz ve bölgeye bakışımızı önemli bir çizgiye çekmektedir.
    Kudüs'te cihadın anlamı
    Hakkı ayakta tutan ve Allah'ın kıyamet emri gelinceye kadar sebat edip yılmadan devam edecek olan mü'min grubun varlığı bizim için iç açıcı bir müjdedir. Bu şu demektir: Allah'ın dini için zeval yoktur. Bütün kaleler çökse bile, son kale en büyük düşman güruhun bulunduğu yerdeki kale olacaktır ve o kale çökmeyecektir. Bu da zaferin üstüne bir zaferdir. Bizim Kudüs davasına bakışımızı umudun ötesine götüren, en zayıf olduğumuz yeri bile güç ve sebat merkezi haline dönüştüren bir müjdedir. Oradaki kardeşlerimizin cihadı hiçbir yerdekine benzemez bir cihaddır. Onların makamı da kimsenin makamıyla ölçülemez bir makam olacaktır. Fitnelerin en yoğun olduğu ve cephelerin terk edildiği bir zamanda iman davasını sonuna kadar sürdürenlerden olmak, ilk garipler gibi olmaktır. İlk gariplerin muştulanmış olması nasıl gerektiyse onlarınki de gerekli olmuştur.
    Oradaki mescidin zihnimizdeki bir caminin ötesinde bir anlam taşıması, o cephedeki kardeşlerimizin fırkalar üstü, Kur'an davasının saf mücahidleri olmalarını gerektiriyor. Oradakiler Arap veya Filistinli gibi adlandırılmadan önce 'Hakkı ayakta tutan fırka' olarak anılmaya müstahaktırlar. Bizim de onlara olan sevgimizin temelinde, onların bu yapısı vardır. Onların en bariz vasfı hakkı ayakta tutmaları, Kur'an ve sünneti ebediyyete taşıyacak imana sahip olmalarıdır.
    Onların din üzerinden geçinen anlayışla değil, dini tecdide kilitlenmiş kimseler olmaları gerekmektedir. Oradaki fırkadan söz eden hadislerin büyük bölümünde, onların Hakk için savaşan kimseler olacaklarına işaret edilmektedir. Bu da onların kalenin silahlı müdafileri olacağına işarettir. Elleri ve dilleri güçlü, seccadeleri serili mü'min vasfı onlara hâkimdir. Bu halleriyle de yardım göreceklerdir; bizim bilmediğimiz ordularıyla Allah Teâlâ onlara yardım edecektir. Yalnız kalmak gibi bir endişeleri olmayacağı, insanların ürkütmesinden ürkmeyecekleri yine aynı hadislerde bildirilmiştir. (Müslim, İmare, 53; Tirmizî, 2229; İbni Mace,10)
    Bu grup, kıyamete kadar var olacaktır. Kimsenin kınamasından etkilenmeyen, Allah yolunda iken yalnız kalmaktan çekinmeyen yiğit ve temiz grup hep var olacaktır. Ta kıyamet saatine kadar... Ve onların en yoğun bulunma yeri Beytülmakdis ve etekleridir. Bunun için Mescid-i Aksa mücerret bir cami değildir. Onun değeri camiliğin üstündedir.
    Mescid-i Aksa farklılıkları
    Namaz kılmak, dua etmek, zikir yapmak, Kur'an okumak, itikâf, oruç gibi ibadetler için Mescid-i Aksa'ya gitmenin müstehab olduğunda ulemanın icmaı vardır. Ebu Hureyre radıyallahu anhın rivayet ettiği bir hadiste Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur:
    'Üç mescid hariç, (mescid için) özel yolculuk yapmak yoktur: Mescid-i Haram, Benim mescidim ve Mescid-i Aksa.' Buharî, Fadlussalah, 1; Müslim,1397
    Ebu Davud'un rivayet ettiği bir hadiste, orada namaz kılmaya, namaz kılmaya gidemeyenin kandillerinde kullanılması için yağ göndermesine teşvik vardır:
    Meymune radıyallahu anhadan rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellemden Mescid-i Aksa hakkında fetva istediğini söyleyince ona şöyle buyurmuş:
    'Gidin, içinde namaz kılın.' O zaman orada savaş vardı. Bunun için devamla şöyle buyurdu:
    'Oraya gidip içinde namaz kılamazsanız, zeytinyağı gönderin, kandillerinde yakılsın.' Ebu Davud, Salat,14
    Yılın her hangi bir zamanında oraya gidilebilir. Kudüs'te ibadet için gidilebilecek tek yer ise Mescid-i Aksa'dır.
    İbni Mace'nin rivayetinde ise Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmaktadır:
    'Orası mahşer yeridir. Oraya gidip içinde namaz kılın. Çünkü orada kılınan bir namaz başka yerde kılınan bin namaz gibidir. Oraya zeytinyağını hediye edersen, aydınlatılmasında kullanılır. Kim bunu yaparsa oraya varmış gibi olur.' İbni Mace, İkametüssala, 196


    Nureddin Yıldız
    Mescidi Aksa cami değildir! Mescid-i_Aksa


    En son RanaNur tarafından Salı Kas. 03, 2009 3:08 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
    Nazenin gülü
    Nazenin gülü
    YETKİLİ

    YETKİLİ


    Kadın
    Mesaj Sayısı : 95
    Okul : ...
    Teşekkür : 0
    Puanı : 88
    Kayıt tarihi : 12/08/08

    hhh Geri: Mescidi Aksa cami değildir!

    Mesaj  Nazenin gülü C.tesi Ekim 31, 2009 10:30 am

    Ranacım konu çok güzel Allah razı olsun....



    Lakin eklemiş olduğun resim Mescid-i Aksa DEĞİL!. KUBBETÜS SAHRA'DIR.

    Lütfen istirham ediyorum.

    Mescid-i Aksa ile yanlış bilgilendirme ihtimali olacağından dolayı Resmin değiştirilmesini istiyorum.



    Birilerin oyunlarına, Mescidi Aksa üzerindeki planlarına " Biz müslümanlar" alet olamyalım!!...

    Bilincimizi tahrib eden malum medyaya inat, bütün Dikkatimizi gerçek Mescid-i Aksa'ya çevirelim....!!

    Vesselam...


    Mescidi Aksa cami değildir! Mescidiaksa1
    RanaNur
    RanaNur
    En Yeşilyolcu

    En Yeşilyolcu


    Kadın
    Mesaj Sayısı : 731
    Nerden : Eskişehir
    Okul : Sakarya İlahiyat Fakültesi
    İleti : Hâdim-ul Kur'an / Hâfiz-ul Kur'an..
    Ruh hali : Mescidi Aksa cami değildir! Utanga10
    Teşekkür : 8
    Puanı : 304
    Kayıt tarihi : 11/08/08

    hhh Geri: Mescidi Aksa cami değildir!

    Mesaj  RanaNur Salı Kas. 03, 2009 3:13 pm

    Nazenin gülü demiş ki:Ranacım konu çok güzel Allah razı olsun....



    Lakin eklemiş olduğun resim Mescid-i Aksa DEĞİL!. KUBBETÜS SAHRA'DIR.

    Lütfen istirham ediyorum.

    Mescid-i Aksa ile yanlış bilgilendirme ihtimali olacağından dolayı Resmin değiştirilmesini istiyorum.



    Birilerin oyunlarına, Mescidi Aksa üzerindeki planlarına " Biz müslümanlar" alet olamyalım!!...

    Bilincimizi tahrib eden malum medyaya inat, bütün Dikkatimizi gerçek Mescid-i Aksa'ya çevirelim....!!

    Vesselam...




    evet Nazeningülü bilgim dahilinde o fotoğrafın mescidi aksa olmayıp,kubbetüs sahra olması fakat birtakım sebeplerden dolayı alıntılarken konuyu , fotoğrafı değiştirmeye vaktim olmamıştı..müsait bir zamanda değiştirmekti düşüncem..nitekimde öyle oldu.. (:

    fakat göstermiş olduğun duyarlılıktan dolayı teşekkürler.. Mescidi Aksa cami değildir! Icon_wink

    Mescidi Aksa cami değildir! Mescidiaksa200604151600148kq
    Nazenin gülü
    Nazenin gülü
    YETKİLİ

    YETKİLİ


    Kadın
    Mesaj Sayısı : 95
    Okul : ...
    Teşekkür : 0
    Puanı : 88
    Kayıt tarihi : 12/08/08

    hhh Geri: Mescidi Aksa cami değildir!

    Mesaj  Nazenin gülü Salı Kas. 03, 2009 3:14 pm

    rica ederim,,önem ve özen gösterelim Biiznillah.. İhmale gelmez böyle konular...

    İnşallah alıntı yapmış olduğun sitede bu konu hakkında bir uyarı almıştır..Duyarlı bir vatandaştan..Wink

      Forum Saati Cuma Mayıs 17, 2024 6:06 am