Bulaşık Kaşıklar
İki sevgili lüks bir restorana giderler Delikanlı yakışıklımı mı yakışıklı boyu-posu yerinde ama sanki birazcık safçadır Kız derseniz ay parçası, dünyalar güzeli Gözleri koyu yeşil, kumral saçları yarı belinde dalga dalga saçlarında kinaye isterseniz kızın ismine Deniz diyelim, delikanlının imside Yunus olsun…
Ismarlayacağı yemeğin bedelini ödeye bilmek için bizim Yunu belki bir haftadır para biriktirmektedir Beklide bazı arkadaşlarında borç almak zorunda kalmıştır Giydiği takım elbise arkadaşına ait, ayağında da kardeşinin yeni ayakkabıları emanettir zaten
Heyecanla kendilerine ayrılan masaya geçerler Kız masaya otururken delikanlı yardımcı olmayı unutmaz Bu tüyoyu en yakın arkadaşından almıştır zira
Deniz manzaralı bir restoranın Deniz’e nazır bir masasında güzel bir akşam yemeği faslı başlar Romantik bir şarkının nameleri gönüllerini kıpır kıpır edivermez mi bide; Yunus hemen bir atlayış yapar:
- Ne hoş bir müzik değil mi? Benim en çok sevdiğim şarkılardan biridir bu
Denizin yüzünde muzip bir tebessüm belirir, sonrada şuh bir kahkaha atıverir Yunus şaşırır neden güldüğünü sorar:
- Kusura bakma ama bu şarkının sözlerini bildiğinden emin misin? İstersen birlikte dinleyelim Hatta o kadar seviyorsan bizim şarkımız olsun!
Yunus kızarsada teklif hoşuna gider ve dinlemeye başlarlar “şarkıları”nı:
“Aşka gönül vermem, aşka inanmam”
Demeye başlamaz mı sanatçı? Yunus şarkının her bir cümlesiyle renkten renge girer:
Nasıl olsa sonu gelmeyecek mi
Her güzel şey gibi bitmeyecek mi
Bırakıp da beni gitmeyecek mi
Unut sevme beni, bu aşkın sonu
Ne yazık ki hicran göz yaşı dolu…
İki sevgili lüks bir restorana giderler Delikanlı yakışıklımı mı yakışıklı boyu-posu yerinde ama sanki birazcık safçadır Kız derseniz ay parçası, dünyalar güzeli Gözleri koyu yeşil, kumral saçları yarı belinde dalga dalga saçlarında kinaye isterseniz kızın ismine Deniz diyelim, delikanlının imside Yunus olsun…
Ismarlayacağı yemeğin bedelini ödeye bilmek için bizim Yunu belki bir haftadır para biriktirmektedir Beklide bazı arkadaşlarında borç almak zorunda kalmıştır Giydiği takım elbise arkadaşına ait, ayağında da kardeşinin yeni ayakkabıları emanettir zaten
Heyecanla kendilerine ayrılan masaya geçerler Kız masaya otururken delikanlı yardımcı olmayı unutmaz Bu tüyoyu en yakın arkadaşından almıştır zira
Deniz manzaralı bir restoranın Deniz’e nazır bir masasında güzel bir akşam yemeği faslı başlar Romantik bir şarkının nameleri gönüllerini kıpır kıpır edivermez mi bide; Yunus hemen bir atlayış yapar:
- Ne hoş bir müzik değil mi? Benim en çok sevdiğim şarkılardan biridir bu
Denizin yüzünde muzip bir tebessüm belirir, sonrada şuh bir kahkaha atıverir Yunus şaşırır neden güldüğünü sorar:
- Kusura bakma ama bu şarkının sözlerini bildiğinden emin misin? İstersen birlikte dinleyelim Hatta o kadar seviyorsan bizim şarkımız olsun!
Yunus kızarsada teklif hoşuna gider ve dinlemeye başlarlar “şarkıları”nı:
“Aşka gönül vermem, aşka inanmam”
Demeye başlamaz mı sanatçı? Yunus şarkının her bir cümlesiyle renkten renge girer:
Nasıl olsa sonu gelmeyecek mi
Her güzel şey gibi bitmeyecek mi
Bırakıp da beni gitmeyecek mi
Unut sevme beni, bu aşkın sonu
Ne yazık ki hicran göz yaşı dolu…