Alemlere rahmet olarak gönderilen Kutlu Nebi’nin mübarek yüzlerinden, her bir tanesi incileri çatlatacak güzellikte gözyaşları dökülüyor... Bu tablo içerisindeki yaşlar, o engin sevginin rengini veriyor karşısındakilere. Bu gözyaşları ki, yıkılmaz bir devrim ordusu ve yeni başlangıçlar muştusu. Bu gözyaşları, cahiliye dönemi çirkinliklerini yıkayan derin bir akarsu. Kızların toprağa diri diri gömüldüğü, kadınların en değersizinden birer eşya kabul edildiği bir dönemde Allah Rasulü kızı için göz yaşı döküyor... Ve, her zaman sözlerin en tesirlisini söyleme makamında, buyuruyorlar:
Fatıma benden bir parçadır; onu üzen beni de üzer...
O gün, gerçekleşmiş belirli bir olay üzerine söylenmişti bu söz. Fakat, söz Rasulullah’tan çıkınca, zamanın duvarlarını yıkıp geçiyor; sonsuzluk koridorunda helozonlar çizip, tüm zamanlara ulaşıyor.
Asr-ı Saadet’ten günümüze uzanıp kalbimizin koridorlarını süslüyen bu tabloya bir kez daha bakalım...
Fatıma benden bir parçadır; onu üzen beni de üzer...
Bir soralım kendimize... Bugün kadınların içinde yüzdüğü çıplaklık denizi üzmez miydi, Allah’ın Nur Suresi’ndeki emrini* kalbine mühürleyen Hz.Fatıma’yı?
Yüreği yanmaz mıydı acıdan; ‘daha yaşım küçük, hele bir evleneyim de örtünürüm’ diyenleri duyunca? Görseydi, değil son lokmasını; içinde yüzdüğü, onbinleri doyuracak servetinin ufacık bir parçasını bile fakirlere dağıtmaktan korkanları, tutabilir miydi göz yaşlarını? ‘Oku’ma hakları ellerinden alınıp da itilip kakılanları görseydi ya... Dayanabilir miydi bunlara, Peygamber Sevgisi’nin aktığı o temiz kalbi?
Çok üzerdik Fatıma’yı, çok.. Çok üzerdik Allah Rasülü’nü…
Ey, Peygamberler Peygamberi’nin hüzünlenen kalbine her dem merhem olan...
Ey, Cennet kadınlarını Sonsuz Nimetler Yurduna sevkeden...
Ey, İbadetinde meleklere Nur saçan...
Ey, Allah’a imanı kalbine kan yapan...
Ey, Rasullulah’ın, ‘Beni bana gösteren ayinemdir’ dediği...
Ey, birbirinden güzel isimlerle anılan** Allah Rasülü’nün en küçük, en sevgili kızı...
Selam Olsun Sana...
Beslediğimiz sevginin kaynağı belirliyor değerimizi, ve akibetimizi...
Allah, bizleri Seni seven/sevindiren, Seninle sevinen kullarından eylesin!
‘Kızımı, Allah gerek onu ve gerekse onunla beraber soyunu sevenleri cehennemden uzaklaştırsın diye Fatıma olarak adlandırdım’.
Ey menba-ı ÂŞK! Gönlüme kıldığın nazar-ı mehabbet kadardır kıymetim...