YEŞİLYOLCULAR | SANAL ALEMİN İMAM HATİP ŞUBESİ

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

    ...Şansal & Erman tarzıyla pabuç olayı...

    RanaNur
    RanaNur
    En Yeşilyolcu

    En Yeşilyolcu


    Kadın
    Mesaj Sayısı : 731
    Nerden : Eskişehir
    Okul : Sakarya İlahiyat Fakültesi
    İleti : Hâdim-ul Kur'an / Hâfiz-ul Kur'an..
    Ruh hali : ...Şansal & Erman tarzıyla pabuç olayı... Utanga10
    Teşekkür : 8
    Puanı : 304
    Kayıt tarihi : 11/08/08

    ...Şansal & Erman tarzıyla pabuç olayı... Empty ...Şansal & Erman tarzıyla pabuç olayı...

    Mesaj  RanaNur Çarş. Ara. 17, 2008 7:33 pm


    Prof. Osman ÖZSOY

    Haber 7



    Şansal & Erman tarzıyla pabuç olayı

    Bugün CHP lideri Deniz ******’ın çarşaf açılımından yola çıkarak CHP’deki Ebu Talip Sendromu’na dikkat çekecek ve CHP il başkanlarından kaçının eşinin tesettürlü olduğu bilgisinden yola çıkarak bazı tespitlerde bulunacaktık.
    Bu konuyu bir sonraki yazımıza bırakarak hazır gündemi geçmeden, ABD Başkanı George Bush'a ayakkabılarını fırlatan gazeteci Muntazar El Zeydi’nin dünyada büyük yankı bulan eyleminden söz etmek istiyorum. Bu konuda bizim de bir çift sözümüz var.
    ABD Başkanı Bush'a ayakkabılarını fırlatan gazeteci El-Zeydi, Bush'un el-Maliki'yle birlikte düzenlediği basın toplantısı sırasında aniden ayağa kalkmış, "Bu Irak halkından sana bir veda öpücüğü, köpek!" diye bağırarak ayakkabılarından birini Bush'a fırlatmıştı. Bush eğilmiş, ayakkabı liderlerin arkasındaki Irak ve ABD bayraklarına çarpmıştı.
    El-Zeydi, "Bu da dullar, yetimler ve Irak'ta öldürülenler için..." diyerek diğer ayakkabısını da fırlatmış, bu ayakkabı da Bush'a isabet etmemişti. O gergin anlarında vermek istediği mesajı bir yandan ayakkabı fırlatırken düzgünce ifade edebildiğine göre, o an’ı sürekli zihninde kurgulayarak gelmiş olması da olası…
    Bu olayı değerlendiren bir arkadaşım, “Ne yalan söyleyeyim. O sırada içimden acaba insan kırkayak mı olsaydı diye geçirdim. Hani o zaman illaki biri tutardı diye düşündüm…” dedi. Demek Irak’ta yaşanan vahşet o kadar germiş insanları.
    Gazeteci El Zeydi’nin atışta çok da isabetsiz olduğu söylenemez. Serbest atış anını Şansal Büyüka & Erman Toroğlu penceresinden “Oynat Uğurcuğum” tarzında değerlendirecek olursak, eğer Bush serbest atış sırasında eğilmemiş olsaydı ilk ayakkabının tam yüzünün ortasına isabet etmemesi işten bile değildi.
    El Zeydi’nin bu pozisyona evde cansız manken üzerinden çalışarak gelip gelmediğini elbette bilmiyoruz. El Zeydi ayakkabısını isabet ettirmesi gereken noktada yüzde yüz isabette bulunmuştur. El Zeydi’nin hesap edemediği nokta Bush’un bu kadar atik davranabileceğini kestirememesi olmuştur.
    Eğer El Zeydi Batılı ülkelerin liderlerinin sağlıklı yaşam açısından günlük sporlarını ihmal etmediğini hatırına getirseydi, olası eğilme payını da hesaba katarak daha ortadan bir vuruş gerçekleştirebilirdi. Fakat El Zeydi’nin başarılı atışı ayakkabının tam istediği noktaya gitmesini sağlasa da isabet ettirememesine neden olmuştur. Daha doğru bir ifade ile El Zeydi’nin ayakkabısı atış sırasında olması gereken yerde olmuştur ama Bush’un kafası o sırada olması gereken yerde olmamıştır.
    Vatan yazarı Mutlu Tömbekici her ne kadar “İsabet etse çok iyi olacaktı be… Dünyada “ginger” dan düşebilen tek adam, kraker yerken boğulan tek başkan alien bir de ayakkabı yüzünde hastanelik olsaydı, alien hakikaten çok süper olacaktı” yazsa da, El Zeydi’nin pozisyonu ıskalamasında da vardır bir hayır diyelim.
    Gelen haberlere göre, ayakkabıların tabanını göstermek, Arap kültüründe en büyük hakaretlerden biri olarak görülüyormuş.
    Yeni bir dönem…
    Kuşkusuz olay anına ait görüntü ve resimler dünya tarihinin sayılı kareleri arasına girecektir. Bush’a ayakkabıların fırlatıldığı an Irak’ın özgürlük mücadelesinde yeni bir dönemin başlangıcı olacaktır. Irak halkı kadınıyla erkeğiyle, çoluğuyla çocuğuyla yeni bir motivasyon ve mücadele azmiyle bu haksız işgale karşı elinden geleni yapmaya çalışacaktır.
    Yeri gelmişken, Irak’ta verilen bağımsızlık mücadelesiyle ilgili önemli bir ayrıntıya dikkat çektiğim 4 yıl evvel Tercüman’da kaleme aldığım “Kahreden görüntüler” başlık yazıdan (18 Kasım 2004) bazı satırlara burada önemine binaen yeniden yer vermek istiyorum:
    “Direnişçi değil, kahraman
    Haberlerde sıklıkla, ‘Amerikan askerleriyle direnişçiler arasında çıkan çatışmalarda’ şeklinde ifadeler duymaktasınız. Sanırsınız ki, direnişçi olarak nitelendirilen bu insanlar kötü bir şey yapıyorlar.
    Uluslararası haber ajanslarının servis ettiği haberlerde yer alan ve direnişçi olarak nitelendirilen bu insanlardan her biri, kelimenin tam anlamıyla vatan kahramanları aslında.
    Ajanslar, direnişçi diye geçiştirdikleri bu insanların neye karşı direndiğini söylemiyorlar. Direnişçi denilen bu insanların yaptıkları iş, binlerce yıldır üzerinde yaşadıkları vatanlarını, Iraklı kadınların namusunu, mabetlerini, içinde yaşadıkları evlerini işgalci düşmandan korumaktır. Direnişçilerin hepsi, vatanlarını savunmak gibi kutsal bir iş yapıyorlar. Yani, yapılması gerekeni yapıyorlar.”
    Tüm dünya sahip çıkmalı…
    ABD Başkanı George Bush'a ayakkabılarını fırlatan gazeteci Muntazar El Zeydi için istenen cezanın, ''Bush'u öldürmeye teşebbüsten'' 15 yılı bulabileceği belirtiliyor. Irak Yüksek Yargı Konseyi sözcüsü Abdulsettar Birkadir, El Zeydi'nin çıkarıldığı sorgu hâkimliğinin ''soruşturma sonuçlanıncaya kadar gözaltının devam etmesini'' kararlaştırdığını açıklamış.
    Türkiye’deki basın meslek örgütlerinin sessizliğini anlamak mümkün değildir. George Bush'a ayakkabılarını fırlatan gazeteci Muntazar El Zeydi bize göre Irak’ın Hasan Tahsin’i olmuştur. Bu davranış dalga dalga Irak halkında umut edilen uyanışı tetikleyecektir. Üyesi olduğum basın kuruluşları El Zeydi’nin serbest bırakılması için dünyaya duyurulmak üzere bir metin hazırlasınlar, ilk imzayı atmaya ben hazırım.
    Hasan Tahsin Kimdir?
    Anadolu’nun işgali sırasında düşmana ilk merminin kim tarafından atıldığı tartışmalı konu olsa da, rağbet gören yaygın inanışa göreİzmir Basını'nın gururla andığı sembolü Şehit Gazeteci Hasan Tahsin aynı zamanda Türk Kurtuluş Savaşı’nın ilk kurşununu atan kişi olarak kabul edilmektedir. Her iki ismin de gazeteci olması üzerinde durulması gereken husustur. Demek böylesine duyarlı gazetecilerin olduğu ülkelerde sömürge anlayışına direniş daha kuvvetle yerine getirilebilmektedir. Basını duyarlı olamayan ülkenin halkı da demek ki yeterince duyarlı olamamaktadır.
    Selanik'te doğan Hasan Tahsin'in asıl adı Osman Nevres'tir. 1904'te Teşkilat-ı Mahsusa'ya girdi ve Bükreş'te Türkler'e karşı kışkırtıcı çalışmalar yapan iki İngiliz gazeteciye suikast düzenlediği için 10 yıl hapse mahkûm edildi. 1916'da hapisten kaçarak İstanbul'a döndü. Verem tedavisi için İsviçre'ye gitmek zorunda kalınca, tanınmamak için pasaportuna babasının adı olan Hasan Tahsin'i yazdırdı ve hep bu adı kullandı. 1918'de İzmir'e yerleşerek gazeteciliğe başladı. Hukuk-ı Beşer Gazetesinde çıkan başyazılarında İttihat ve Terakki Fırkası'nı şiddetle eleştirdi.
    15 Mayıs 1919'da İzmir'e giren Yunan askerlerine ilk kurşunu sıkarak işgallere karşı silahlı direnişi başlatan Hasan Tahsin, hemen oracıkta Yunanlılar tarafından şehit edildi. 1973'te İzmir Konak Meydanı'nda Hasan Tahsin anısına İlk Kurşun Anıtı dikilmiştir.
    15 Mayıs 1919'da İzmir'e giren Yunan askerlerine ilk kurşunu sıkarak işgallere karşı silahlı direnişi başlatan Hasan Tahsin, hemen oracıkta Yunanlılar tarafından şehit edildi. 1973'te İzmir Konak Meydanı'nda Hasan Tahsin anısına İlk Kurşun Anıtı dikilmiştir.
    Asil ve cesur davranışıyla ABD’de zencilere insani haklar verilmesinin önünü açan Rosa Parks olayında olduğu gibi, bakalım El Zeydi konusunda ne tür gelişmelere şahit olacağız. İzleyip göreceğiz.

      Similar topics

      -

      Forum Saati Cuma Mayıs 17, 2024 5:10 am