İslâm düşmanı Ebu Leheb ve Ümmü Cemil’in oğlu Uteybe, peygamberlikten önce Rasulullah Aleyhisselam’ın kızı Ümmü Gülsüm’le nikâhlanmıştı. Peygamber Aleyhisselam’ın diğer kızı Rukayye de Uteybe’nin kardeşi Utbe ile nikâhlıydı. Rasul-i Ekrem’e peygamberlik geldikten sonra, ona eziyet eden amcası Ebu Leheb’i yererek kötü akıbetini bildiren “Tebbet” suresi inince, Ebu Leheb ve karısı iki kardeşten de eşlerinden kesinlikle ayrılmalarını istedi. Oğulları Uteybe ve Utbe’ye dediler ki:
– Ümmü Gülsüm ve Rukayye babaları gibi dinden çıktılar. Onları boşayıp ayrılın onlardan!
Bunun üzerine iki kardeş de eşlerinden ayrıldılar. Uteybe, Allah Rasulü’ne gelerek edep dışı bir tavırla şöyle dedi:
– Ben senin dinini tanımıyorum. Kızından da ayrıldım. Bundan sonra ne sen bana gel, ne de ben sana gelirim.
Uteybe bununla da yetinmedi, saldırgan köpek gibi Rasul-i Ekrem’in üzerine yürüyüp gömleğini yırttı! Bu hırçınlıktan çok incinen Rasulullah Aleyhisselam:
– Dilerim ki Allah köpeklerinden bir canavarı senin üstüne salsın, dedi.
Bunun üzerine Ebu Leheb, “Muhammed’in oğluma bedduasından korkuyorum” diyerek endişesini belirtmiştir.
Sonraları Uteybe bir ticaret kafilesiyle Şam’a doğru yola çıktı. Geceleyin Şam civarında Zerka denilen yere vardılar. O gece oraya bir arslan gelip kafilenin çevresinde dolaşmaya başladı. Bunu gören ve yapılan bedduayı hatırlayan Uteybe ürktü:
– Vay anasına, Muhammed’in bedduası yüzünden bu arslan beni öldürecek, dedi.
Güçlü arslan etrafı birkaç defa dolandıktan sonra dönüp gitti. Arkadaşları Uteybe’yi kollamak için ortalarına alıp uyudular. Fakat arslan tekrar geldi, aralarından geçerek ve koklaya koklaya ilerleyip Uteybe’yi buldu. Başını pençeleri arasına alarak ısırıp öldürdü.
Acı haberi duyan Ebu Leheb, “Ben size, Muhammed’in oğluma bedduasından korktuğumu söylememiş miydim?” demiş.
El-Heysemî, Mecmaü’z-Zevaid (Beyrut 1994), 6/14-15, hd. 9820; Beyhakî, Delâilü’n-Nübüvve, 2/338-39; Ensâbü’l-Eşraf, 1/148.
– Ümmü Gülsüm ve Rukayye babaları gibi dinden çıktılar. Onları boşayıp ayrılın onlardan!
Bunun üzerine iki kardeş de eşlerinden ayrıldılar. Uteybe, Allah Rasulü’ne gelerek edep dışı bir tavırla şöyle dedi:
– Ben senin dinini tanımıyorum. Kızından da ayrıldım. Bundan sonra ne sen bana gel, ne de ben sana gelirim.
Uteybe bununla da yetinmedi, saldırgan köpek gibi Rasul-i Ekrem’in üzerine yürüyüp gömleğini yırttı! Bu hırçınlıktan çok incinen Rasulullah Aleyhisselam:
– Dilerim ki Allah köpeklerinden bir canavarı senin üstüne salsın, dedi.
Bunun üzerine Ebu Leheb, “Muhammed’in oğluma bedduasından korkuyorum” diyerek endişesini belirtmiştir.
Sonraları Uteybe bir ticaret kafilesiyle Şam’a doğru yola çıktı. Geceleyin Şam civarında Zerka denilen yere vardılar. O gece oraya bir arslan gelip kafilenin çevresinde dolaşmaya başladı. Bunu gören ve yapılan bedduayı hatırlayan Uteybe ürktü:
– Vay anasına, Muhammed’in bedduası yüzünden bu arslan beni öldürecek, dedi.
Güçlü arslan etrafı birkaç defa dolandıktan sonra dönüp gitti. Arkadaşları Uteybe’yi kollamak için ortalarına alıp uyudular. Fakat arslan tekrar geldi, aralarından geçerek ve koklaya koklaya ilerleyip Uteybe’yi buldu. Başını pençeleri arasına alarak ısırıp öldürdü.
Acı haberi duyan Ebu Leheb, “Ben size, Muhammed’in oğluma bedduasından korktuğumu söylememiş miydim?” demiş.
El-Heysemî, Mecmaü’z-Zevaid (Beyrut 1994), 6/14-15, hd. 9820; Beyhakî, Delâilü’n-Nübüvve, 2/338-39; Ensâbü’l-Eşraf, 1/148.