YEŞİLYOLCULAR | SANAL ALEMİN İMAM HATİP ŞUBESİ

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

3 posters

    >>İlk İman Eden Köle<<

    MAfacan
    MAfacan
    Yeşil Yolcu

    Yeşil Yolcu


    Kadın
    Mesaj Sayısı : 613
    Yaş : 32
    Nerden : BURSA / TRABZON
    Okul : BİAİHL
    İleti : RABBİM KALBİMİ TUT..! BUNA İHTİYACIM VAR..!
    Ruh hali : >>İlk İman Eden Köle<< Tuhaf10
    Teşekkür : 7
    Puanı : 490
    Kayıt tarihi : 20/02/09

    >>İlk İman Eden Köle<< Empty >>İlk İman Eden Köle<<

    Mesaj  MAfacan Paz Mart 29, 2009 8:29 pm

    .:..:.. ZEYD BİN HÂRİSE ..:..:..
    Zeytin gözlü çocuk, korkuyordu... Çünkü Arabistan�ın meşhur Ukaz Panayırı, karmakarışıktı. Burası, esir pazarıydı. Genç, yaşlı her cins köle satılıyordu. Kendisi kadar küçükler bile vardı.

    Adın ne?

    Heyecanlı pazarlık sesleri arasında, sıcak, toz ve gürültü çok
    bunaltıcıydı. Bu kargaşada, güler yüzlü bir adam, ona yaklaşarak sordu:

    - Senin adın ne oğlum?
    - Zeyd.
    - Babanın adı?
    - Hârise, efendim!
    - Nerelesin?
    - Yemenli.
    - Hangi kabîledensin?
    - Kudâa kabîlesinden.
    - Öyle mi? O, eski ve kıymetli bir kabîledir...

    Küçük Zeyd, beyaz dişlerini göstererek gülümsedi ve mırıldandı:

    - Doğrudur, efendim...

    Bu güzel yüzlü amcayı sevmeye başlamıştı... Adam tekrar sordu:

    - Karnın açtır, değil mi?

    Çocukcağız önüne baktı. Cevap vermedi. Fakat günlerdir aç, susuz, perişan bekleşiyorlardı. Adam tekrar sordu:

    - Benimle gelmek ister misin? Güzel yemekler, temiz elbiseler ister misin?

    - Sizinle yemek olmasa da gelirim efendim!

    Esir tüccarı ile pazarlık ettiler. Küçük Zeyd, boynu bükük bekliyordu. Nihâyet dörtyüz dirheme anlaştılar. O kimse, parasını ödedi. Gülerek başını okşadı ve dedi ki:

    - Haydi bakalım küçük Yemenli! Şimdi gidip, ikimiz de bir güzel karnımızı doyuralım!

    O amca kendisini, çok daha iyi kalbli bir hanıma götürdü. Teslim ederken dedi ki:

    - Ey amcamın kızı! İşte, senin için aldığım köle!

    Bu hanım, Hz. Hatice idi. Hediye eden de, yeğeni Hâkim bin Hizâm idi.

    İlk Müslüman köle

    Hz. Hatice gerçekten, dünyadaki bütün kadınların en hayırlısı idi. Öyle olmasa, sevgili Peygamberimizle evlenmek nasip olur muydu?

    Düğünden hemen sonra, Hz. Hatice de Zeydi, Peygamber Efendimize hediye ettiler.

    Allahın Resûlü, onu görür görmez pek sevdiler. Esirlikten kurtulması için, azâd ettiler ve himâyelerine aldılar.

    Yemenli Zeyd, böylece, yeni yuvasına yerleşti. Her gün o kadar hârika şeyler görüyordu ki, hayranlığı gittikçe artıyordu.

    Çok kısa zaman sonra, o da, ilk Müslümanlar arasına katıldı. Böylece, ilk Müslüman olan kadın, Hz. Hatice; ilk Müslüman olan çocuk, Hz. Ali; ilk Müslüman olan erkek, Hz. Ebû Bekir ve ilk Müslüman olan köle de Hz. Zeyd oldu.

    Zeyd bin Hârise, Mekkede Resûlullahın yanında rahata kavuştuğu sıralarda, Yemen illerinde dertli bir baba dolaşıyordu. Kaybolan oğlunu arıyor ve hasret dolu şiirler okuyordu:

    Zeyd için ağlıyorum,

    Karalar bağlıyorum.

    Geri döner mi diye,

    Kalbimi dağlıyorum...

    Dağlara çıkayım mı?

    Zeydimi arayım mı?

    Bir haber versin diye,

    Rüzgâra sorayım mı?

    Yemenliler hemen tanıdılar

    Yemenden ayrılan her kervana, oğlunu tenbih ediyordu. Gelen her yolcuya da, onu soruyordu. Bir şeyler öğrenebilmek için çırpınıyordu. Yemenliler o sene de Mekkeye gittiler...

    Kâbeyi tavâf e-denler arasında, Zeyd de bulunuyordu. Yemenliler, onu hemen tanıdılar. Memlekete dönünce, babasına müjdeyi verdiler. İhtiyar Hârise, sevinçten sanki deli olacaktı!..

    Oğlunu kaybettiğine ne kadar üzüldüyse; yaşadığına da, o kadar sevindi... Üstelik iyi kalbli efendisinin, oğlunu azâd ettiği söyleniyordu. O hâlde, hür idi. Peki öyleyse, niçin yurduna dönmüyordu?

    Bu karışık düşünceler arasında, yine de; bir an evvel, oğluna kavuşmak istiyordu...

    Ertesi sabah Zeydin amcasıyla birlikte, yola çıktılar. Yanlarına bir de, köle almışlardı. Bu genç ve kuvvetli esirin adı, Serahbil idi. Uzun ve meşakkatli bir yolculuktan sonra, Mübârek Beldeye vardılar...

    Sevgili Peygamberimizi bulmaları zor olmadı. Konuşabilmek için, izin istediler. Yerlerde ve göklerde bulunanların en merhametlisi olan Resûlullah efendimiz, onlari kabûl ettiler.

    Oğlumdan ayrı düştüm

    Yemenli Hâris, şöyle dedi:

    - Ey Abdülmuttalib�in torunu! Ey Abdullah�in oğlu! Ey büyük Mekkeli! Ey bu kavmin reisi! Ben, tâlihsiz bir babayım.

    Çünkü, en sevgili oğlumdan ayrı düştüm. Ancak sizin yardımınızı diliyor ve bekliyorum.

    Oğlumun yerine, size başka bir köle getirdim! Şu Serahbil adındaki genci, lütfen kabûl buyurun. Kendisi kuvvetli ve güvenilir bir insandır. Onu alınız ve oğlumu bana geri veriniz!

    Bu teklif karşısında, Peygamberimiz buyurdular ki:

    - Zeydi çağırıp kendisine durumu bildirelim. Onu serbest bırakalım. Şâyet size gelmeyi tercih ederse, bir şey vermenize gerek kalmadan, onu alıp götürebilirsiniz. Şayet beni tercih eder, yanımda kalmayı isterse, Allaha yemin ederim ki, beni tercih edeni kimseye terk etmem, yanımda kalır.

    Hârise ve kardeşi, Peygamber efendimizin, Zeyd ile ilgili olarak verdikleri bu cevaba çok memnun olarak dediler ki:

    - Sen bize çok adâletli ve insaflı davrandın.

    Bunun üzerine Peygamberimiz, Zeydi huzuruna çağırarak, kendisine buyurdu ki:

    - Bunları tanıyor musun?

    - Evet efendim, tanıyorum. Biri babam, diğeri amcamdır.

    - Ey Zeyd! Sen, benim kim olduğumu öğrendin, sana olan şefkat ve merhametimi, davranışımı da gördün. Şimdi bunlar seni almaya gelmişler. O hâlde, ya beni tercih et ve yanımda kal veya onları tercih et, git!

    Eşsiz insan

    Resûlullah efendimizin, kendisini serbest bırakması üzerine, Zeyd, hayatının en önemli anlarını yaşıyordu. Herkes ne cevap vereceğini, ne yapacağını merakla bekliyordu! Müthiş bir imtihan içindeydi. Kendi kendine şunları düşündü:

    Bir tarafta, öz babam duruyor. Dünyaya gelmeme sebep olan kimse. Diğer tarafta ise, esirleri ve efendileri eşit kılan; yetimlerin, öksüzlerin, kölelerin, güçsüz ihtiyarların, dul kadınların, misâfirlerin, garip yolcuların ve fukaranın yardımcısı eşsiz insan.

    Karar vermek, gerçekten zordu... Fakat Hârise oğlu Zeyd, Peygamberimize dönerek şunları söyledi:

    - Ben hiç kimseyi size tercih etmem. Siz benim hem amcam, hem babam makâmındasınız. Sizin yanınızda kalmak istiyorum.

    Bu sözleri duyanlar, şaşırıp kaldılar! Sadece Resûlullah Efendimiz gülümsüyordu. Hz. Zeyd de, huzur içindeydi. Babası kızarak, Zeyde dedi ki:

    - Yazıklar olsun sana! Demek ki, sen köleliği hürriyete, annene, babana ve amcana tercih ediyorsun! Bunları mahsustan söylüyordu. Belki fikrinden cayar da, geri döner ümidindeydi. Fakat oğlu, gâyet sâkin bir şekilde, kara gözlerini babasına çevirip cevap verdi:

    - Babacığım, ben bu zattan öyle şefkatli muamele gördüm ki, Ona kimseyi tercih edemem.

    Daha sonra Peygamber Efendimiz, ayağa kalktılar. Zeydi, kocaman bir taş üzerine çıkarttılar. Orada bulunanlara dediler ki:

    - Şâhit olunuz ey insanlar! Zeyd bundan sonra, benim oğlumdur. Onu evlât ediniyorum. O bana vâris, ben ona vârisim.

    Sevinçle memleketlerine döndüler

    Babası ve amcası bu durumu görünce, kızgınlıkları geçti. Sevinç içinde memleketlerine döndüler. Bundan sonra Zeyde, Zeyd bin Muhammed, yâni Muhammedin oğlu Zeyd denilmeye başlandı.
    Zeynebb
    Zeynebb
    Yeşil yeşil

    Yeşil yeşil


    Kadın
    Mesaj Sayısı : 304
    Yaş : 32
    Nerden : ßursa'm
    Okul : ß.i.a.i.h.L
    İleti : __ sen,qözLerim ve katre __
    Ruh hali : >>İlk İman Eden Köle<< Huysuz10
    Teşekkür : 4
    Puanı : 89
    Kayıt tarihi : 18/01/09

    >>İlk İman Eden Köle<< Empty Geri: >>İlk İman Eden Köle<<

    Mesaj  Zeynebb Cuma Nis. 03, 2009 8:02 pm

    Yazıklar olsun sana! Demek ki, sen köleliği hürriyete, annene, babana ve amcana tercih ediyorsun! Bunları mahsustan söylüyordu. Belki fikrinden cayar da, geri döner ümidindeydi. Fakat oğlu, gâyet sâkin bir şekilde, kara gözlerini babasına çevirip cevap verdi:

    - Babacığım, ben bu zattan öyle şefkatli muamele gördüm ki, Ona kimseyi tercih edemem.

    £n can aLıcı nokta monkey
    Rabbim razı oLsn..
    NuR ..
    NuR ..
    YETKİLİ

    YETKİLİ


    Kadın
    Mesaj Sayısı : 441
    Yaş : 32
    Nerden : ●● σLмaк isтєdiqiм чєяLєяdєи ●●
    Okul : _вiαihL___06
    İleti : qeL qör béni.. sén néчLédi
    Ruh hali : >>İlk İman Eden Köle<< Bezgin10
    Teşekkür : 7
    Puanı : 352
    Kayıt tarihi : 29/11/08

    >>İlk İman Eden Köle<< Empty Geri: >>İlk İman Eden Köle<<

    Mesaj  NuR .. Cuma Nis. 03, 2009 9:49 pm

    Zeynebb demiş ki:Yazıklar olsun sana! Demek ki, sen köleliği hürriyete, annene, babana ve amcana tercih ediyorsun! Bunları mahsustan söylüyordu. Belki fikrinden cayar da, geri döner ümidindeydi. Fakat oğlu, gâyet sâkin bir şekilde, kara gözlerini babasına çevirip cevap verdi:

    - Babacığım, ben bu zattan öyle şefkatli muamele gördüm ki, Ona kimseyi tercih edemem.

    £n can aLıcı nokta monkey
    Rabbim razı oLsn..

    bencede.. monkey

      Similar topics

      -

      Forum Saati Perş. Mayıs 16, 2024 2:10 am