Beynini kemiren şirkten kurtuldun..
Aydınlığa girdin birden.
Ve ALLAH'ın huzurunda kıyamdasın..
Müşrik annene duyurdular bunu.
'Ey Hannas! Oğlun Müslüman oldu!'
Hannas'ın beyninde şimşekler çakmıştı!
Ve seni zindanlara kapatmıştı...
Hapsetmişti Seni..
Ama davana engel olamamıştı Musab!
Çırpınan yüreğini hapsedememişti..
Belkide seni kafese sığdıracağını sanmıştı!
Ama kafesler seni sığdıramadı MuSaB!
Kalbin kabına sığmıyordu..Ve yoL gözüktü işte!
'Hazırlan Musab! Yolcusun!'
Hicret için,Rasul için,İslam için.ALLAH için,KIRDIN ZİNCİRLERİNİ!
Ve seslendin:
EY ESİRLER! KIRIN ZİNCİRLERİNİZİ...BEDENİMİZİ TUTSAK ETSELERDE,ELLERİMİZE KELEPÇE VURSALARDA,ASLA İSLAM'I KAFESE SIĞDIRAMAYACAKLAR!
Belkide zamanın esirleri,belkide guantanamodakiler,Mamak'takiler hep seni örnek almıştı ey Musab!
...
Sonra elinin tersiyle ittin tüm dünya nimetlerini.
Zevklerini attın bir kenara...
Kaldırdın tozlu raflara ipek elbiselerini..
Henüz 17indeydin Ey MUSAB! Henüz 17...
...
Ve şimşek hızıyla geçti sende yıllar..
O yıllar sanki Seni Şehadete hazırladılar.
Öğrettin hak din İslam'ı..
Kalplere akıttın İslam'ı..Rasulün vahyi,Ebubekirin kaLbine akıttığı gibi..
Yaşattın HAKKı!
BatıLı yıKmak için kuşandın kıLıcını!
Kılıçtan keskin sevdanı canınla ispatlamak için içtin andını!
Ve işte Uhud'un tozlu yolundasın..
İşte Rabbine kavuşmak için cihad meydanındasın.
Meleklerle beraber rasuln etrafında dönüyorsun..
Öyle bir sevgin var ki Ona,canını siper ediyorsun!
Ve kainatın kilitlendiği Uhud sahnesinde,ŞEHADET RÜZGARI olup esiyorsun...
Ey Musab! Miğferinin içinden nasılda Nebiye benziyorsun...
...
Ve Musab sancağı semaya doğru kaldırdı..Korkusuzca dalgalandırdı..
Cennete giden yolda döne döne çarpıştı..Ve kafirin mızrağı buldu Musab'ı!
ALLAHUEKBER!
Gitti azaların bedeninden,teker teker..
Nasıl bir yiğitsin ki Sen,Hala sancak Sende!
Şeref,Onur,Üstünlük Sende!
Rasul seni gördüğünde gözleri dolardı..
'Musab Mekke'nin en yakışıklısı ve en güzel kokanıydı...!'
Ya RasulALLAH..Musab'ta dünyadan eser kalmadı...
ALLAHUEKBER!
Hakkın yiğidi şehid oldu!
ALLAHUEKBER!
Musab kanlar içinde..
ALLAHUEKBER!
Musab toprağa düştü...
ALLAHUEKBER!
O yüzünde ki tebessümde ne öyle Musab!
Ey Musab! Firdevsin kokusunumu duydun yoksa...
...
Ey Şehidlerin Önderi!
Ey Şehadetin Rüzgarı!
Ey Rasule Sevdalı!
Aşkını canınla ispatladın işte..
Ve şimdi sıra senin yolunu sürdürmeye and içmiş bizlerde..
İnşALLAH Şehid olma sırası bizde!
''Müminlerden öyle erler vardır ki, onlar ALLAH’a verdikleri sözde sadakat gösterdiler; onlardan kimileri adaklarını yerine getirdi(şehid oldu), kimileri ise(şehadetlerini) beklemektedir. Onlar hiçbir şey karşılığında sözlerinden dönmediler.''
''Ahzab 23''
Aydınlığa girdin birden.
Ve ALLAH'ın huzurunda kıyamdasın..
Müşrik annene duyurdular bunu.
'Ey Hannas! Oğlun Müslüman oldu!'
Hannas'ın beyninde şimşekler çakmıştı!
Ve seni zindanlara kapatmıştı...
Hapsetmişti Seni..
Ama davana engel olamamıştı Musab!
Çırpınan yüreğini hapsedememişti..
Belkide seni kafese sığdıracağını sanmıştı!
Ama kafesler seni sığdıramadı MuSaB!
Kalbin kabına sığmıyordu..Ve yoL gözüktü işte!
'Hazırlan Musab! Yolcusun!'
Hicret için,Rasul için,İslam için.ALLAH için,KIRDIN ZİNCİRLERİNİ!
Ve seslendin:
EY ESİRLER! KIRIN ZİNCİRLERİNİZİ...BEDENİMİZİ TUTSAK ETSELERDE,ELLERİMİZE KELEPÇE VURSALARDA,ASLA İSLAM'I KAFESE SIĞDIRAMAYACAKLAR!
Belkide zamanın esirleri,belkide guantanamodakiler,Mamak'takiler hep seni örnek almıştı ey Musab!
...
Sonra elinin tersiyle ittin tüm dünya nimetlerini.
Zevklerini attın bir kenara...
Kaldırdın tozlu raflara ipek elbiselerini..
Henüz 17indeydin Ey MUSAB! Henüz 17...
...
Ve şimşek hızıyla geçti sende yıllar..
O yıllar sanki Seni Şehadete hazırladılar.
Öğrettin hak din İslam'ı..
Kalplere akıttın İslam'ı..Rasulün vahyi,Ebubekirin kaLbine akıttığı gibi..
Yaşattın HAKKı!
BatıLı yıKmak için kuşandın kıLıcını!
Kılıçtan keskin sevdanı canınla ispatlamak için içtin andını!
Ve işte Uhud'un tozlu yolundasın..
İşte Rabbine kavuşmak için cihad meydanındasın.
Meleklerle beraber rasuln etrafında dönüyorsun..
Öyle bir sevgin var ki Ona,canını siper ediyorsun!
Ve kainatın kilitlendiği Uhud sahnesinde,ŞEHADET RÜZGARI olup esiyorsun...
Ey Musab! Miğferinin içinden nasılda Nebiye benziyorsun...
...
Ve Musab sancağı semaya doğru kaldırdı..Korkusuzca dalgalandırdı..
Cennete giden yolda döne döne çarpıştı..Ve kafirin mızrağı buldu Musab'ı!
ALLAHUEKBER!
Gitti azaların bedeninden,teker teker..
Nasıl bir yiğitsin ki Sen,Hala sancak Sende!
Şeref,Onur,Üstünlük Sende!
Rasul seni gördüğünde gözleri dolardı..
'Musab Mekke'nin en yakışıklısı ve en güzel kokanıydı...!'
Ya RasulALLAH..Musab'ta dünyadan eser kalmadı...
ALLAHUEKBER!
Hakkın yiğidi şehid oldu!
ALLAHUEKBER!
Musab kanlar içinde..
ALLAHUEKBER!
Musab toprağa düştü...
ALLAHUEKBER!
O yüzünde ki tebessümde ne öyle Musab!
Ey Musab! Firdevsin kokusunumu duydun yoksa...
...
Ey Şehidlerin Önderi!
Ey Şehadetin Rüzgarı!
Ey Rasule Sevdalı!
Aşkını canınla ispatladın işte..
Ve şimdi sıra senin yolunu sürdürmeye and içmiş bizlerde..
İnşALLAH Şehid olma sırası bizde!
''Müminlerden öyle erler vardır ki, onlar ALLAH’a verdikleri sözde sadakat gösterdiler; onlardan kimileri adaklarını yerine getirdi(şehid oldu), kimileri ise(şehadetlerini) beklemektedir. Onlar hiçbir şey karşılığında sözlerinden dönmediler.''
''Ahzab 23''